İrtibatı Koparmayalım!
foreign
- İngilizce
yabancı
- Türkçe
Başka bir milletten olan, başka devlet uyruğunda olan (kimse), bigâne, ecnebi. - sıfat
Başka bir milletle ilgili olan.
Aileden, çevreden olmayan (kimse veya şey), özge.
Tanınmayan, bilinmeyen, yad.
Aynı türden, aynı çeşitten olmayan.
Bir konuda bilgisi, deneyimi olmayan.
Belli bir yere veya kimseye özgü olmayan.
Örnek Cümle
Bu toprak bizimdir, içinde yabancının işi yok.
R. E. Ünaydın
Hiçbir millet, milletimizden daha çok yabancı unsurların inanç ve âdetlerine riayet etmemiştir.
Atatürk
Ben, yabancı bir adam, neme lazım, hiç sesimi çıkarmadım.
M. Ş. Esendal
Yabancı müşteri giremezdi kapısından. Gelenler hep edebiyat adamlarıydı.
Y. Z. Ortaç
Yağın içinde yabancı maddeler var.
Bu uygulamanın yabancısıyım.
Yabancı arabalar buraya park edemez.
Online Tercümeler size altyapısı ile sunulmaktadır.
Türkçe
İngilizce
Sorgu
Tercümesi
Yayın Ağımız
Bu listede yer alan sitelerimiz günlük hayatınızda gerek eğitim, gerek iş, gerek eğlence ve gerekse alışveriş konusunda yardımcı olmak için uzman ekipler tarafından hazırlanmaktadır.Eğitim Sitelerimiz
Eğlence Sitelerimiz
Rehber Sitelerimiz
Diğer Sitelerimiz
Tüm Hakları Saklıdır © 2008 - 2024
Sitemizin SEO çalışması Seo Uzmanı Zeze tarafından yapılmıştır.tercumesi.com bir nerededir.com sitesidir.